Eşölçümsüzlük Kuhn'un bilim tarihinde sürekliliği yadsımasının genel olarak ilerleme ve birikim olgusunu geçersiz kılmasına karşın, yalnızca doğrusal bir ilerleme görüşünü reddettiği düşünülür ('sarmal' ilerlemeyi doğruladığı düşünülebilir). Süreçte bilimsel gerçeklikler olarak kabul edilen bakış açılarının gerçekte bilimsel toplulukların uylaşımları oldukları çıkarsaması bu öncül üzerine haklı çıkarsamadır. Ama Thomas Kuhn böylece yalnızca 'süreç' kavramının kendisini çürütmekle kalmaz, bilim tarihinde nesnelliğin aslında öznellik olduğunu ileri sürer. Bilimsel toplulukların bilincindeki realite kendinde-Realite ile bir değildir ve bu öznelliğin bir yanlışlık mı yoksa bir yanılsama mı olduğu önemlidir çünkü birincisi bilgiye bir olanak olarak izin verirken, ikincisi Kavramların saltık olarak öznel olduklarını imler. Eğer 'öznel bilgi' gibi birşeyden söz edebilirsek, bu Kant felsefesine ve fenomenolojistlere aittir. Burada eşölçümsüzlük daha güçlü bir anlam kazanır ve idealite ve realitenin, düşünce ve varlığın ilişkisizliğini anlatır. |
James Clerk Maxwell, Özdek ve Devim, Konu 124 "... Copernicus' rejection of the Ptolemaic paradigm and his search for a new one." (Structure of Scientific Revolutions, 3'üncü yayım, s. 69.) Thomas Kuhn'un uslamlamasına göre Aristoteles-Ptolemi paradigması (kozmolojisi) ve Kopernik paradigması (kozmolojisi) arasında bir eşölçümsüzlük vardır. Modeller arasındaki bu sözde eşölçümsüzüğü herşeyden önce bugün Ptolemi dizgesini denizcilik hesaplamaları için kullanmayı sürdüren denizciler bile yadsır. Yine, Kepler 17'inci yüzyılda Kopernik'in çalışması üzerine yazarken şunları belirtir: ''Bu kitap ['Kopernik Gökbiliminin Özeti / Epitomes Astronomiae Copernicane' (1620)] Aristoteles'in 'Gökler Üzerine' kitabına bir ek olarak hizmet etmek üzere tasarlanmıştır.'' Açıklama Foucault Sarkacı Kopernik'in güneşözeksel önsavına Aristoteles-Ptolemi önsavı üzerinde deney ve gözlem tarafından kazandırılan hiçbir üstünlük yoktur. Bunun dışında, Kopernik'in önsavı kendisinin belirttiği gibi, çok daha önceden antik dönemde "Pisagorcu Herakleides ve Ekfantos, ve — Cicero'nun belirttiği gibi — Siraküzeli Hiketas" tarafından paylaşılıyordu; "onlar Dünyayı evrenin özeğinde dönüyor olarak aldılar." Platon'un kendisi Timaeus'ta dünyanın ekseni çevresinde dönüşünden söz eder, ve yine Kopernik'i izlersek, "Gerçekten de, hiç de sıradan bir matematikçi olmayan ve Platon'un yaşamöykücülerinin Platon'un onu görmek uğruna İtalya'ya gittiğini söyledikleri Pisagorcu Filolaus'un Dünyanın bir dairede döndüğünü ve kimi başka devimlerde dolaştığını ve gezegenlerden biri olduğunu savunmuş olduğu düşünülür." Thomas Kuhn bu 'paradigmalar'ın süreklilik taşımadıklarını düşünür. Ona göre bu etkileşim bir birikim üretmez. |
|||
---|---|---|---|---|
|
http://en.wikipedia.org/wiki/Commensurability_(philosophy_of_science) | |||
---|---|---|---|---|
|
---|